- 61 -
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ [1]* وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ * [2]
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ * [3]
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Gavs-ı Âzamın فَاِنَّكَ مَحْرُوسٌ بِعَيْنِ الْعِنَايَةِ [4] te'minkârâne fıkrası, şimdiye kadar Risale-i Nur'un şakirtleri hakkında tamamen mutabık çıktı. İnşaallah Hüsrev, Rüştü, Re'fet gibi kardeşlerimizin, bilhassa Hüsrev gibi çok metin bir rüknün müfarakati sureten elîm ve zararlı göründüğü halde, gayet hayırlı bir suret almasını rahmet-i İlâhiyeden ümitvârız.
Hattâ hapsimiz musibeti, gerçi zâhirî bir azap idi, fakat hakikat noktasında hizmetimiz hakkında büyük bir inâyet ve rahmete çevrildi. Lillâhilhamd, sizlerin gayretinizle o havalide çok Hüsrev'ler var; meydana çıkmaya başlamışlar. Belki çok zamandan beri mütemadiyen çalışmaktan Hüsrev'e bir istirahat verildi. Ve kıymettar kalemi yerinde mübarek lisanı ve hâlisâne ahvali yine kudsî hizmetini idame etmesini inâyet-i İlâhiyeden ümitvârız. Nasıl ki Feyzi ve Selâhaddin'in askerliği de öyle mübarek oldu.
Kardeşlerim, bu hâdise münasebetiyle Risale-i Nur'un tam mutabık çıkan bir ihbar-ı gaybîsini beyan ediyorum.
Hüsrev ve Hulûsi ve Rüştü ve Re'fet gibi Risale-i Nur'un çok şakirtleri, meslek-i askeriye ve bu İkinci Harb-i Umumiyeye münasebettar bir surette