"… Ve sakındırcı. Allah yoluna çağırıcı." Ahzap Sûresi, 33:46.
وَدَاعِيًا اِﱫﱷ اللّٰهِ kelimesi, Risale-i Nur'un hakikî bir ismi olan
Bediüzzaman'ın makamına tam tamına tevafuku ve manen mutabakatı olduğu gibi, yalnız
دَاعِيًا kelimesi de, Risale-i Nur'un tercümanı olan
Said ismine, üç harfle ittihad ve üç farkla tevafuk eder. Çünkü, tenvin,
elif ve
vav mecmuu elli yedi,
sin'den üç fark var.
Risale-i Nur talebelerinden Küçük Abdurrahman Tahsin
"… Allah yolunda çağırıcı…" Ahzap Sûresi, 33:46.
"… Onun izniyle, nur saçan bir kandil…" Ahzap Sûresi, 33:46.
(Tenvinler,
elif sayılır) makamı (1330) edip, Risale-i Nur'un fatihası olan
İşârâtü'l-İ'câz tefsirinin zuhur tarihine
وَسِرَاجًا مُن۪يرًا eğer birinci tenvin sayılsa (1380) ederek, yirmi bir sene sonra Risale-i Nur küre-i zemini ışıklandıracak bir sirac-ı münevver olacağına remzeder inşaallah.
Risale-i Nur talebelerinden
Tahsin
"Nur saçan kandil." Ahzap Sûresi, 33:46.