seni duayla gördüğü gibi, sen de onu o suretle görebilirsin. Bendeki dostunu görebilmek için, buraya gelmekle zahmet çekme. Çünkü, o dostun ziyarete liyakati yoktur. O bir, siz çoksunuz. İnşaallah o gelir, sizi orada ziyaret eder.
وَلَيْسَ الذَّكَرُ كَاْلاُنْثٰى [1] âyetine dair şimdi cevap vermeye vaktim müsait değil. Sıhhatini bilmiyorum, fakat rivayet ediliyor ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etmiş ki: "Oğlan çocuğunu seviniz." Demişler, "Kızları niçin istisna ettin?" Ferman etmiş ki: "Kızlar kendi kendini sevdirirler, onlar fıtraten sevimlidirler."[2]
Evet, kız, şefkat ve cemâlin mazharı olduğundan, erkek çocuğundan daha ziyade sevilir. Bâhusus bu zamanda ebeveyn hakkında kızlar daha mübarektir. Çünkü, tehlike-i diniyeye çok mâruz olmuyorlar.
İkinci sualin: İbrahim Hakkı, "Cû' İsm-i Âzamdır" demesinin muradını bilmiyorum. Zahiren mânâsızdır, belki de yanlıştır. Fakat ism-i Rahmân madem çoklara nisbeten İsm-i Âzam vazifesini görüyor. Mânevî ve maddî cû' ve açlık, o İsm-i Âzamın vesile-i vüsulü olduğuna işareten, mecazî olarak, "Cû' İsm-i Âzamdır, yani bir İsm-i Âzama bir vesiledir" denilebilir.
Mübarek hanenizdeki mâsumlara dua ve ders arkadaşlarına umumen selâm ediyorum.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى [3]
Kardeşiniz
Said Nursî
• • •