﴾ اُولٰۤئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ ﴿ [1]
Bu cümledeki nüktelere işaret eden me'hazlar şunlardır:
1. Evvelki cümle ile bu cümlenin nazmı.
2. اُولٰۤئِكَ [2] ile işaret-i hissiye.
3. اُولٰۤئِكَ 'deki uzaklık.
4. عَلٰى [3] 'daki ulviyet.
5. هُدًى [4] 'deki tenkir.
6. مِنْ [5]
7. رَبِّهِمْ [6] 'deki terbiyeden ibaret yedi me'hazdır.
BİRİNCİSİ: Bu cümleyi mâkabliyle bağlayan münasebetlerdir.
Birinci münasebet: Bu cümle mâkablinden neş'et eden üç suale cevaptır.
Birincisi: Hidayetten neş'et eden o güzel vasıfları lâbis olarak hidayet tahtı üstünde oturan o şahısları görmek isteyen sâile cevaptır.
İkincisi: "O adamların hidayete istihkak ve ihtisasları nedendir?" diye sual eden sâmie cevaptır. Yani illet, sebep, اُولٰۤئِكَ ile işaret edilen vasıflardır.
S - Sâbıkan mezkûr vasıfların tafsilen zikirlerini اُولٰۤئِكَ kelimesindeki icmalden daha vâzıh bir surette sebebi gösteriyor.
C - İcmal, bazan tafsilden daha vâzıh olur. Bilhassa matlup, birkaç şeyden mürekkep olduğu zaman, sâmiin gabaveti veya nisyanı dolayısıyla, o mürekkebin eczasını mezc etmekle sebebi çıkarmak müşkül olur.