Öyleyse اَنْزَلَ 2 ,اَخْرَجَ [1]'ye atıf değildir. Ancak, inzali takip eden fiillerin silsilesi ortadan kaldırılarak o fiillerin neticesi hükmünde olan اَخْرَجَ, اَنْزَلَ 'ye atfedilmiştir. Takdir-i kelâm şöyle olsa gerekir:
وَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَۤاءِ مَۤاءً فَاهْتَزَّتِ اْلاَرْضُ وَرَبَتْ وَاَخْضَرَتْ وَ اَنْبَتَتْ فَاَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ * [3]
Bu itibarla, inzali takip eden اِهْتَزَّتْ [4] fiilidir. ف 'nin de asıl mevkii, اِهْتَزَّتْ dir.
بِهِ 'deki ب harfi, sebebiyetle karışık ilsak mânâsınadır. Yani, su, semeratın husulüne sebep olduğu gibi, semerata mülsak, karışık, yapışık olduğundan da, semeratın taravet ve tazeliğini muhafazaya vesiledir.
مِنَ الثَّمَرَاتِ [5] 'deki مِنْ beyan ile karışık ibtidayı ifade eder. Bu itibarla اَخْرَجَ [6] 'ye mef'ul olamaz, ancak sâmi'in fehmine göre tayin edilen mef'ul-ü mukadderdir. مِنَ الثَّمَرَاتِ ise, o mef'ule beyandır.
Takdir-i kelâm [7] فَاَخْرَجَ بِهِ ﴿ اَنْوَاعًا ﴾ مِنَ الثَّمَرَاتِ şeklindedir.
Nekre olarak رِزْقًا [8] 'nın zikredilmesi, bu rızkın nereden ve neyle husule geldiği size meçhul olduğuna işarettir.