بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ * وَبِهِ نَسْتَعِينُ * [1]
Üçüncü Medrese-i Yusufiyenin tek bir dersinin üçüncü kısmı
Mukaddime
Namazdaki Fâtiha'nın mânevî emriyle اَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ [2] feyziyle İkinci Kısım yazıldığı gibi, namazdaki teşehhüd dahi وَأَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللهِ [3] cümlesinin diliyle, mânevî ihtarıyla ve Sûre-i Fethin âhirinde
هُوَ الَّذِۤى اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَكَفٰى بِاللهِ شَهِيدًا * مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ وَالَّذِينَ مَعَهُۤ أَشِدَّۤاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَۤاءُ بَيْنَهُمْ... الخ * [4]
beş mu'cize-i gaybiyeyi gösteren büyük âyetin nuruyla dersin üçüncü kısmını yazmaya, şimdi beyanına iznim olmayan üç sebep için mecbur oldum. Tafsilâtını, izahatını, senetli hüccetlerini Risalet-i Muhammediyeye dair Zülfikar, Mu'cizât-ı Ahmediye ve Ayetü'l-Kübrâ, Arabî Hizb-i Nuriyeye havale edip, yalnız gayet muhtasar, kısacık üç işaretle Arabî Hizb-i Nuriyenin hülâsasının bir hülâsası ve tesbihatta tekrar ettiğim kelime-i tevhid ile daimî virdim bir tefekkür-ü Arabî olarak burada yazılan risaleciğinin مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ [5] şehadetine dair parçaların bir nevi tercümesi, İkinci ve Üçüncü İşarette yazılacak.