hakaik-i İlâhiyede müşkülâtımın ekserisini halleden Esmâ-i Hüsnâdan Nur ism-i nuranîsidir. Hem Kur'ân'a şiddet-i şevk ve inhisar-ı hizmetim için hususî imamım Osman-ı Zinnûreyndir (r.a.).
ba
Hücumat-ı Sitte ve Zeyli, hem yirmi sene evvel, hem şiddetli ve zâlimâne bir tecavüze karşı, hem gayet mahrem, hem mahkemeleri görmüş, hem hiddet zamanında yazılmış, hem İkinci Harb-i Umumî zamanı, o hiddeti haklı göstermişken; şimdi yazılmış gibi suç sayıp müsadere etmek, adâletten çok uzaktır.
"Hücumat-ı Sittenin Zeyli" başlıklı yazı, "İstikbalde gelecek nefret ve tahkirden sakınmak için şu mahrem zeyl yazılmıştır. Yani, 'Tuh o asrın gayretsiz adamlarına!' denildiği zaman, yüzümüze tükrükleri gelmemek veyahut silmek için yazılmıştır. Avrupa'nın insaniyetperver maskesi altındaki vahşî reislerinin sağır kulakları çınlasın ve bu vicdansız gaddarları bize musallat eden o zâlimlerin görmeyen gözlerine sokulsun! Bu asırda yüz bin cihette 'Yaşasın Cehennem' dedirten mimsiz medeniyetperestlerin başlarına vurulmak için yazılmış bir arzuhaldir" yazısıyla başlıyor.
"Bu yakınlarda ehl-i ilhadın perde altında tecavüzleri gayet çirkin bir suret aldığından, çok bîçare ehl-i imana ettikleri zâlimâne ve dinsizcesine tecavüz nev'inden, hususî ve gayr-ı resmî, kendim tamir ettiğim bir mâbedimde bana ve hususî bir iki kardeşimle hususî ibadetime ve gizli ezan ve kàmetimize müdahale edildi. 'Niçin Arabî kàmet ediyorsunuz ve gizli ezan okuyorsunuz?' denildi. Sükûtta sabrım tükendi. Kàbil-i hitap olmayan öyle vicdansız alçaklara değil, belki milletin mukadderatıyla keyfî istibdatla oynayan bir kısım Firavunmeşrep gizli komitenin başlarına derim ki: Ey ehl-i bid'a ve ilhad! Altı sualime cevap isterim.