kaçmamakla sarsılmaz ve mağlûp olmaz bir hakikata bağlandıklarını mütereddit ve mütehayyir ehl-i imana göstermesi gayet lüzumlu olduğunu dahi nazarınıza ve meşveretinize alınız. Sakın, sakın birbirinizin kusuruna bakmayın. Hiddet yerinde hürmet ediniz, itiraz yerinde yardım ediniz.
ba
Aziz, sıddık ve sadık kardeşlerim,
Ben, birkaç gündür bir duamı değiştirdim. Şimdiye kadar bazen yüz defa tekrarla وَاغْفِرْ لَنَا [1] veya وَفِّقْ [2] gibi dualarda طَلَبَةَ رَسَۤائِلِ النُّورِ الصَّادِقِينَ [3] cümlesinden اَلصَّادِقِينَ [4] kelimesini kaldırdım—tâ ki ruhsatla amele kendini mecbur bilen ve sıkıntının verdiği evham ve me'yusiyet cihetiyle zâhirî inkâr ve çekinmekle azimet ve sadakate muhalif hareket eden kardeşlerimiz o dualardan mahrum kalmasınlar.
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ * [5]
Aziz kardeşim Hafız Ali,
Hastalığına merak etme. Cenâb-ı Hak şifa versin. Âmin. Hapiste herbir saat ibadet on iki saat ibadet yerinde bulunmasından, çok kârlısın. İlâç istersen, bir kısım dermanlar bende var, sana göndereyim. Zaten ortalıkta bir hafif hastalık var. Ben mahkemeye gittiğim gün, herhalde hasta oluyorum. Belki sen bana yardım etmek için, eski zamanda birbirinin bedeline hasta olması ve ölmesi gibi harika fedakârlık gösteren zâtlar gibi, benim bir parça rahatsızlığımı aldın.