o kadar tahrifat olduğu halde, şu Sûre-i Feth'in مَثَلُهُمْ فِى التَّوْرٰيةِ [1] hükmünü müteaddit âyâtıyla tasdik ediyor.
İKİNCİ CİHET ihbar-ı gaybî şudur ki: مَثَلُهُمْ فِى التَّوْرٰيةِ fıkrasıyla ihbar ediyor ki, "Sahabeler ve Tâbiînler, ibadette öyle bir dereceye gelecekler ki, ruhlarındaki nuraniyet yüzlerinde parlayacak ve cephelerinde kesret-i sücuddan hâsıl olan bir hâtem-i velâyet nev'inde, alınlarında sikkeler görünecek."
Evet, istikbal bunu vuzuhla ve kat'iyetle, parlak bir surette ispat etmiştir. Evet, o kadar acip fitneler ve dağdağa-i siyaset içinde, gece ve gündüzde Zeynelabidin gibi bin rekât namaz kılan ve Tâus-u Yemenî gibi kırk sene yatsı abdestiyle sabah namazını edâ eden[2] çok mühim pek çok zatlar مَثَلُهُمْ فِى التَّوْرٰيةِ sırrını göstermişlerdir.
YEDİNCİSİ
وَمَثلُهُمْ فِى اْلاِنْجِيلِ كَزَرْعٍ اَخْرَجَ شَطْئَهُ فَاٰزَرَهُ فَاسْتَغْلَظَ فَاسْتَوٰي عَلٰى سُوقِهِ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ * [3]
fıkrası, iki cihetle ihbar-ı gaybîdir.
BİRİNCİSİ: Nebiyy-i Ümmîye nisbeten gayb hükmünde olan İncil'in Sahabeler hakkındaki ihbarını ihbardır.
Evet, İncil'de, âhirzamanda gelecek Peygamberin (a.s.m.) vasfında مَعَهُ قَضِيبٌ مِنْ حَدِيدٍ وَاُمَّتُهُ كَذٰلِكَ [4] gibi âyetler var. Yani, Hazret-i İsâ (a.s.)