فَلاَ حَوْلَ عَنْ هَجَمَاتِهَا وَلاَ قُوَّةَ عَلٰى دَفْعِهَا اِلاَّ بِكَ يَا قَوِيُّ يَا قَدِيرُ يَا قَرِيبُ يَا رَقِيبُ يَا كَفِيلُ يَا وَكِيلُ يَاحَفِيظُ يَاكَافِى * إِلٰهِى! لِى فَقْرٌ بِلاَ غَايَةٍ وَفَاقَةٌ بِلاَ نِهَايَةٍ؛ مَعَ أَنَّ حَاجَاتِى وَمَطَالِبِى وَوَظَائِفِى مَا لاَ تُحْصٰى * فَلاَ حَوْلَ عَنْهَا وَلاَ قوَّةَ عَلَيْهَا اِلاَّ بِكَ يَا غَنِيُّ يَا كَرِيمُ يَا مُغْنِىِ يَا رَحِيمُ * إِلٰهِى تَبَرَّأْتُ إِلَيْكَ مِنْ حَوْلِى وَقُوَّتِى، وَالْتَجَأْتُ إِلٰى حَوْلِكَ وَقُوَّتِكَ فَلاَ تَكِلْنِىِ اِلٰى حَوْلِى وَقُوَّتِى * وَارْحَمْ عَجْزِى وَضَعْفِى وَفَقْرِى وَفَاقَتِى. فَقَدْ ضَاقَ صَدْرِى، وَضَاعَ عُمْرِى، وَفنٰى صَبْرِى، وَتَاهَ فِكْرِِى، وَأَنْتَ الْعَالِمُ بِسِرِّى وَجَهْرِى، وَأَنْتَ الْمَالِكُ لِنَفْعِى وَضَرِّى، وَأَنْتَ الْقَادِرُ عَلٰى تَفْرِيجِ كَرْبِى وَتَيْسِيرِ عُسْرِى. فَفَرِّجْ كُلَّ كُرْبتِى وَيَسّرْ عَلَىَّ وَعَلٰى إِخْوَانِى كُلَّ عَسِيرٍ * إِلٰهِى! لاَ حَوْلَ عَنِ الزَّمَانِ اْلاٰتِى، وَعَنْ اَهْوَالِهِ مَعَ سَوْقٍ إِلَيْهِ؛ وَلاَ قُوَّةَ عَلَى الْمَاضِى وَلَذَائِذِهِ مَعَ عَلاَقَةٍ بِهِ إلاَّ بِكَ يَا أَزَلِيُّ يا أَبَدِيُّ * إِلٰهِى! لاَ حَوْلَ عَنِ الزَّوَالِ الَّذِى أَخَافُ وَلاَ أَخْلِصُ مِنْهُ؛ وَلاَ قُوَّةَ عَلٰى إِعَادَةِ مَا فَاتَ مِنْ حَيَاتِىَ الَّتِى أَتَحَسّرُهَا، وَلاَ أَصِلُ إِلَيْهَا اِلاَّ بِكَ يَا سَرْمَدِىُّ يَا بَاقِى * [1]
Onların hücumlarına karşı dayanak noktası olacak kudret ve onları def edecek kuvvet, ancak Senin kudret ve kuvvetindir, ey sınırsız kuvvet sahibi Kavî, ey herşeyi sonsuz kudreti altında tutan Kadîr, ey sonsuz yüceliğiyle beraber herşeye herşeyden daha yakın olan Karîb, ey bütün varlıkların hallerini her an görüp gözetleyen ve bütün hal ve hareketlerini kaydeden Rakîb, ey bütün varlıklara lâzım olan herşeyi noksansız, vakti vaktine yetiştiren Kefîl, ey Kendisine tevekkül edenlere başarı ihsan eden, isteklerine cevap veren ve bütün dertlerini gideren Vekîl, ey bütün varlıkların, hallerinden hareketlerine kadar herşeyini kaydedip koruyan ve varlıkların asıllarını ve nesillerini tohumlarda ve çekirdeklerde muhafaza eden ve insanların ve cinlerin bütün amellerini dikkatle kaydedip koruyan ve bütün varlıkların her türlü kötülük ve tehlikelere karşı muhafaza eden Hafîz, ey güzel isimlerinin sonsuz hazineleri herşeyin her ihtiyacını her zaman en mükemmel şekilde karşılayan Kâfî!
İlâhî! Fakrım (fakirliğim) sınırsız, ihtiyacım sonsuzdur. İhtiyaçlarım, isteklerim ve vazifelerim ise hesaba gelmez. Onlara karşı koyacak kudret ve onları gerçekleştirecek kuvvet ancak Senin kudret ve kuvvetindir, ey hiçbir varlığa ve hiçbir şeye muhtaç olmayan ve servet ve zenginliğinin sınırı bulunmayan Ganî, ey bütün canlıları çeşitli duygularla donatıp sayısız rahmet meyvelerini ve nimetlerini önlerine seren ve iyiliği bol olan Kerîm, ey Kendisinin bitmez tükenmez zenginliğinden medet bekleyenleri zenginliğine mazhar eden Muğnî, ey rahmeti herşeyi kuşatmakla birlikte imanlı kullarına hususî ihsan ve şefkatte bulunan Rahîm!
İlâhî! Kendi kudret ve kuvvetimden vazgeçip Senin kudret ve kuvvetine sığındım. Beni kendi kudret ve kuvvetime terk etme, ey herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Rabbim! Benim acizliğime ve zayıflığıma, fakirliğime ve ihtiyaçlarıma merhamet et. Göğsüm daraldı, ömrüm gitti, sabrım bitti, fikrim uçup gitti. İçimi de, dışımı da en iyi Sen bilirsin. Bana fayda ve zarar verecek şeylerin asıl sahibi Sensin. Üzüntümü sevince, güçlüklerimi kolaylığa çevirebilecek olan da Sensin. Bütün sıkıntılarımı gider, benim ve kardeşlerimin bütün güçlüklerini kolaylaştır.
İlâhî! Sevk edilmekte olduğum geleceğe, ondaki korkulara karşı bir dayanak noktası olacak kudret, bağlantılı olduğum geçmişe ve lezzetlerine karşı kuvvet, ancak Senin kudret ve kuvvetindir, ey başlangıcı ve sonu olmayan Ezelî ve Ebedî!
İlâhî! Korktuğum ve kurtulamadığım zevale (yok olmaya) karşı dayanak noktası olacak kudret ve hayatımdan kaybolup giden ve beni üzüntüye sevk eden şeyleri bana tekrar verecek kuvvet, ancak Senin kudret ve kuvvetindir, ey varlığı sürekli olan Sermedî, ey bütün isimleri, sıfatları ve zâtı ile ebediyen var olan ve yok olması asla mümkün olmayan Bâkî!