Allah'tan başka ilâh yok; Odur bir olan zâtıyla kâinattaki her birşeye bizzat hükmeden ve Kendisinin hiçbir zıddı ve rakibi olmayan Ehad ve kâinattaki herşey Kendisine muhtaç olduğu halde, Kendisi hiçbir şeye asla muhtaç olmayan Samed.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur bütün isimleri, sıfatları ve zâtı ile ebediyen var olan ve yok olup gitmesi asla mümkün olmayan ve ezelî ve ebedî olan Bâkî ve şan, şeref ve izzetinde herşeyden sonsuz derecede yüce olan Emced.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur yarattığı varlıkları çok seven ve onlara da Kendisini her vesileyle sevdiren Vedûd ve herşeyden yüce, şeref ve hâkimiyeti herşeyden sonsuz derece üstün olan Mecîd.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur herşeyi dilediği gibi yapan Fa'âlün limâ Yürîd.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur bütün varlıkların gerçek maliki ve onlarda görünen her türlü fiil, hal, şe'n ve tasarrufun sahibi olan Melik ve kâinatta herşeyin bir sonu olduğu halde Kendisi bâkî olan ve bütün mülk ve servetin ezelî ve ebedî sahibi olan Vâris.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur bütün isimleri, sıfatları ve zatı ile ebediyen var olan ve yok olması asla mümkün olmayan Bâkî ve kullarına peygamberler gönderen ve bütün ölüleri haşirde tek bir emirle diriltip huzurunda toplayan Bâis.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur yarattıklarına birbirinden ayrı ve lâyık şekiller veren Bâri' ve her bir varlığa en münasip şekil ve suretler veren Musavvir.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur varlıkları, nazik ve lâtif güzelliklerle yaratan ve ilmi bütün varlıkların inceliklerine nüfuz eden Lâtîf ve bütün varlıkları gayet intizam ve nizam içinde idare eden ve hayatlarını devam ettirebilmeleri için her varlığın her türlü tedbirini alan Müdebbir.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur efendimiz olan Seyyid ve kullarının küçük büyük her türlü amellerinin karşılığını hiç zayi etmeden veren Deyyân.
Allah'tan başka ilâh yok; Odur eserlerinde sonsuz rahmetinin en lâtif cilvelerini gösteren sınırsız şefkat sahibi Hannân HAŞİYE 1 ve bitmez tükenmez ikramlarıyla ve nimetleriyle, yarattığı varlıkları terbiye edip besleyen Mennân. HAŞİYE 2
Hannân, rahmetlerin en lâtif cilvesini gösterendir.
Mennân, nimet verici demektir.