Dokuzuncu nokta HAŞİYE 1
Hamd Allah'tan gelir, Allah ile kaimdir, Allah için ve Onun vücudu sebebiyledir. Dünyanın evvelinden hilkatin âhirine kadar bütün zerrât-ı kâinatın, ezelden ebede bütün zamanlardaki dakikaların âşirelerine darbı adedince, Allah'a hamd olsun. "Elhamdü lillâh" nimeti için dahi, nâmütenâhi bir devir ve teselsülleHAŞİYE 2 Allah'a hamd olsun. Bana ve kardeşlerime ihsan ettiği Kur'ân nimeti için, zerrât-ı vücudumun, dünyadaki ömrümün dakikalarının âşireleriyle ve âhirette benim ve kardeşlerimin bekàlarıyla darbı adedince hamd olsun.
"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın." (Bakara Sûresi, 2:32.) "Bizi bu saâdete eriştiren Allah'a hamd olsun. Yoksa Allah hidâyet etmeseydi biz kendiliğimizden buna erişemezdik." (A'râf Sûresi, 7:43.) Allah'ım, ümmetinin hasenâtı adedince, Efendimiz Muhammed'e ve âl ve ashâbına salât ve selâm et. Âmin. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
Bu gibi şifrelerin anahtarı bende yoktur ki açayım. Maahâzâ, oruçlu bir kafa, ne o şifreleri açabilir ve o darbları yapabilir. Kusura bakmayınız, bu kadarı da, ancak müellifinin mânevî yardımıyla ve Leyle-i Kadrin bereketiyle ve Mevlânâ'nın komşuluğundan istifade ile yapabildim. Mütercim: Abdülmecid Nursî
Devir ve teselsül, mümkinat dairesinde muhaldirler. Çünkü ikisi nihayetsizlik iktiza ettiklerinden ve mümkinat dairesi mütenahi olduğundan, gayr-ı mütenâhi yerleşmez. Fakat daire-i vücuba taallûk eden hamd ise, o gayr-ı mütenâhidir. Devir ve teselsülle gayr-ı mütenâhi bir daireye girer, yerleşir.