Mu'cizat-ı Ahmediye (a.s.m.)Zeylinin bir parçasıdır
Risalet-i Ahmediyye (a.s.m.) delâili hakkında olup, Mi'rac Risâlesinin Üçüncü Esasının nihayetindeki üç mühim müşkilden birinci müşkile ait suâle, muhtasar bir fihriste sûretinde verilen cevaptır.
Sual: Şu Mi'râc-ı azîm, niçin Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâma mahsustur?
Elcevap:
BİRİNCİ MÜŞKÜLÜNÜZ: Otuz üç adet Sözlerde tafsilen halledilmiştir. Yalnız şurada, zât-ı Ahmediyenin (a.s.m.) kemâlâtına ve delâil-i nübüvvetine ve o Mirac-ı Âzama en elyak o olduğuna icmâlî işaretler nev'inde bir muhtasar fihriste gösteriyoruz. Şöyle ki:
Evvelâ: Tevrat, İncil, Zebur gibi kütüb-ü mukaddese, pek çok tahrifata maruz oldukları halde, şu zamanda dahi, Hüseyin-i Cisrî gibi bir muhakkik, nübüvvet-i Ahmediyeye (a.s.m.) dair o kitaplardan yüz on dört işarî beşaretleri çıkarıp Risale-i Hamidiye' de göstermiştir.[1]
Saniyen: Tarihçe müsbettir ki, Şık ve Satîh gibi meşhur iki kâhinin, nübüvvet-i Ahmediyeden (a.s.m.) biraz evvel, nübüvvetine ve Âhirzaman Peygamberi o olduğuna beyanatları gibi çok beşaretler sahih bir surette tarihen nakledilmiştir.[2]