Ezcümle, Yemen padişahlarından Tübba' isminde bir melik, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın evsâfını eski kitaplarda görmüş, iman etmiş. Şöyle bir şiirini ilân etmiş:
شَهِدْتُ عَلٰى اَحْمَدَ * اَنَّهُ رَسُولٌ مِنَ اللهِ بَارِى النَّسَمِ * فَلَوْ مُدَّ عُمْرِى اِلٰى عُمْرِهِ * لَكُنْتُ وَزِيرًا لَهُ وَابْنَ عَمٍّ
Yani, "Ben Ahmed'in (a.s.m.) risaletini tasdik ediyorum. Ben onun zamanına yetişseydim, ona vezir ve ammizade olurdum. (Yani, Ali gibi olurdum.)"[1]
İkincisi: Meşhur Kuss ibni Sâide ki, kavm-i Arabın en meşhur ve mühim hatibi ve muvahhid bir zât-ı rûşen-zamirdir. İşte şu zât da, bi'set-i Nebevîden evvel risalet-i Ahmediyeyi şu şiirle ilân ediyor:
اَرْسَلَ فِينَۤا اَحْمَدَ خَيْرَ نَبِىٍّ قَدْ بُعِثَ * صَلّٰى عَلَيْهِ اللهُ مَا عَجَّ لَهُ رَكْبٌ وَحُثَّ * [2]
Üçüncüsü: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın ecdadından olan Kâ'b ibni Lüeyy, nübüvvet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) ilham eseri olarak şöyle ilân etmiş:
عَلٰى غَفْلَةٍ يَاْتِى النَّبِىُّ مُحَمَّدٌ * فَيُخْبِرُ اَخْبَارًا صَدُوقًا خَبِيرُهَا
Yani, "Füc'eten, Muhammedü'n-Nebî gelecek, doğru haberleri verecek."[3]
Dördüncüsü: Yemen padişahlarından Seyf ibni Zîyezen, kütüb-ü sabıkada Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın evsâfını görmüş, iman etmiş, müştak olmuştu. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın ceddi Abdülmuttalib Yemen'e kàfile-i Kureyş ile gittiği zaman, Seyf ibni Zîyezen onları çağırmış, onlara demiş ki: