Hem ulema-i Yehuddan İbni Bünyamin ve Muhayrık ve Kâ'bü'l-Ahbar gibi çok ulema-i Yehud, evsâf-ı Nebeviyeyi kitaplarında gördüklerinden, imana gelmişler, sair imana gelmeyenleri de ilzam etmişler.[1]
Hem ulema-i Nasârâdan, meşhur, bahsi geçen Bahîra-i Rahib[2] ki, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm Şam tarafına amcasıyla gittiği vakit on iki yaşındaydı. Bahîra-i Rahib, onun hatırı için Kureyşîleri davet etmiş. Baktı ki, kàfileye gölge eden bir parça bulut, daha kàfile yerinde gölge ediyor. "Demek aradığım adam orada kalmış." Sonra adam göndermiş, onu da getirtmiş. Ebu Talib'e demiş: "Sen dön, Mekke'ye git. Yahudiler hasûddurlar. Bunun evsâfı Tevrat'ta mezkûrdur; hıyanet ederler."[3]
Hem Nastûru'l-Habeşe ve Habeş Reisi olan Necâşî, evsâf-ı Muhammediyeyi kitaplarında gördükleri için, beraber iman etmişler.[4]
Hem Dağatır isminde meşhur bir Nasrânî âlimi, evsâfı görmüş, iman etmiş. Rumlar içinde ilân etmiş; şehid edilmiş.[5]
Hem Nasrânî rüesasından Hâris ibni Ebî Şümeri'l-Gasânî ve Şam'ın büyük dinî reisleri ve melikleri, yani Sahib-i İlba ve Herakl ve İbni Nâtûr ve Cârud gibi meşhur zâtlar, kitaplarında evsâfını görmüşler ve iman etmişler.[6] Yalnız Herakl, dünya saltanatı için imanını izhar etmemiş.[7]
Tirmizî, Menâkıb, 3; Müstedrek, 2:615-616; İbni Hişam, es-Sîretü'n-Nebeviyye, 1:191-194; Beyhakî, Delâilü'n-Nübüvve, 2:27-29.
Buharî, Bed'u'l-Vahy: 6; Şehâdât: 28; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:744; Nebhânî, Hüccetüllah ale'l-Âlemîn, 121, 150-151; Kastalânî, el-Mevâhibü'l-Ledünniye, 6:198; Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, 3:2108; İbni Adiy, el-Kâmil fi'd-Duafâ, 3:1094; Ebu Nuaym, Delâilü'n-Nübüvve, 1:101-102.