Hazret-i Ömer, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmdan yağmur duasını niyaz etti. Çünkü ordu suya muhtaçtı. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm elini kaldırdı. Birden bulut toplandı, yağmur geldi, ordunun ihtiyacı kadar su verdi, gitti.[1] Âdetâ, yalnız orduya su vermek için memurdu; geldi, ihtiyaca göre verdi, gitti.
Şu hâdise, nasıl ki sekizinci misali teyid ve kat'î ispat eder. Öyle de, şu hâdisede, meşhur allâmelerden ve tashihte çok müşkülpesent, hattâ çok sahihlere mevzu deyip kabul etmeyen İbni Cevzî gibi bir muhakkik der ki: "Şu hâdise gazve-i meşhure-i Bedir'de vuku bulmuş.[2]
وَيُنَزِّلُ عَلَيْكُمْ مِنَ السَّمَۤاءِ مَۤاءً لِيُطَهِّرَكُمْ بِهِ [3] âyet-i kerimesi o hâdiseyi beyan edip ifade eder."
Madem âyet o hâdiseyi gösterir; kat'iyetinde şüphe kalmaz. Hem dua-i Nebevî ile, birden ve sür'atle, daha elini indirmeden yağmurun gelmesi, çok tekerrür etmiş, tek başıyla bir mu'cize-i mütevatiredir. Bazı defa camide, minber üstünde elini kaldırmış, daha indirmeden yağmış; tevatürle nakledilmiş.[4]
DOKUZUNCU İŞARET
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın envâ-ı mu'cizâtından birisi de, ağaçların insanlar gibi emrini dinlemeleri ve yerinden kalkıp yanına geldikleridir ki, şu mu'cize-i şeceriye, mübarek parmaklarından suyun akması gibi, mânen mütevatirdir.[5] Müteaddit suretleri var ve çok tariklerle gelmiştir.
Evet, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın emri için, ağaç, yerinden çıkıp yanına gelmesi, sarihan mütevatir denilebilir. Çünkü, meşâhir-i sıddıkîn-i Sahabeden
Buharî, İstiskâ, 3,6,10,12,13,21; Müslim, İstiskâ, 8-10; Beyhakî, Delâilü'n-Nübüvve, 6:139-146.