İfade
Bundan altı sene evvel, şu zelzelenin bidayetinde İşârâtü'l-İ'câz tefsirini yazarken, وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ [1] beyanı sadedinde, şu risaledeki fehmimi aynen yazmıştım. Zaman fehmimi teyid ettiğinden neşrediyorum. Zeyli perakende hakikatlerden bir âşuredir.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ
Şu cümle-i âliyenin itnâbında bir îcâz-ı i'câzî var. Çünkü يَتَصَدَّقُونَ [2] veya يُزَكُّونَ [3] gibi kısa bir cümleye bedel bunu ihtiyar etmesinden, sadakanın şerait-i makbuliyetini fehme ihsas ve nükât-ı hüsnünü ihsan ediyor. Sadaka beş şartla tam sadaka olabilir.
Birincisi:
Sadakaya muhtaç olacak derecede tasaddukta israf etmemektir.
Şu şarta imâen, مِمَّا 'daki min-i teb'îziyeyi menar etmiştir.