Mücahid bir hayvan mersiyesi
وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ اِلاَّ هُوَ * [1]
İşte o cünuddan bir gazi-i şehid,
Nev-i hayvandaki meymun-u saîd.
Ey maymun-u meymun! Mü'minleri memnun,
Kâfirleri mahzun, Yunan'ı da mecnun eyledin.
Öyle bir tokat vurdun ki, siyaset çarkını bozdun.
Lloyd George'u kudurttun.
Venizelos'u geberttin.
Mizan-ı siyasette pek ağır oturdun ki, küfrün ordularını, zulmün leşkerlerini bir hamlede havaya fırlattın.
Başlarındaki maskelerini düşürüp maskara ederek, bütün dünyayı güldürdün.
Cennetle mübeşşer olan hayvanların isrine gittin.
Cennette saîdsin; çünkü gazi hem şehidsin.
Mühim bir nokta
İslâm gaflet edip küstü. Hıristiyanlık dini fen ve medeniyeti kendine mal edip, iki silâhla galebe çaldı. Şimdi şarkta müthiş bir silâh imal ediliyor. Bunun hak kısmına sahip olmalı. Yoksa yine küssek, onu da Hıristiyanlık İslâmiyet aleyhinde istimal edecektir. Buna karşı dayanılmaz.
Cumhur-u avama müteveccih olan bir fikir, bir kudsiyet almazsa söner. O desatire kudsiyet verecek iki muazzam rakîb din var. Şu keskin fikir, gözünü açtığı vakit hasmını ve hasmının elindeki silâhını Hıristiyanlık dini bulmuştur. Öyleyse o fikir kudsiyet almak için İslâmiyete dehalet etmeye mecburdur.
ba