اَىْ: لاَ مَعْبُودَ اِلاَّ هُوَ * [1]
اَللهُ الصَّمَدُ [2] Tevhid-i rububiyete remizdir.
اَىْ: لاَ خَالِقَ وَلاَ رَبَّ اِلاَّ هُوَ * [3]
ve tevhid-i ceberûta telvihdir.
لَمْ يَلِدْ [4] Tevhid-i celâle telmihdir. Şirkin envâını reddeder.
Yani: tağayyür veya tecezzî veya tenasül eden ilâh olamaz. Ukûl-u aşere, veya melâike, veya İsâ, veya Üzeyr'in velediyetini dava eden şirkleri reddeder.
وَلَمْ يُولَدْ [5] İsbat-ı Ezelîyet ile tevhiddir. Esbabperest, nücumperest, sanemperest, tabiatperestin şirkini reddeder. Yani, hâdis veya bir asıldan munfasıl veya bir maddeden mütevellid ilâh olamaz.
وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ [6] câmi bir tevhiddir. Yani, zâtında, sıfâtında ef'âlinde nazîri, şerîki, şebîhi yoktur.
لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ * [7]
Şu sûrede yedi merâtib-i tevhidi tazammun eden altı cümle mütenâticedir. Her biri ötekinin burhanıdır.