"Tefsirimde böyle yazmıştım:
قَدْ سُنِحَ ﱫﲀ ﯺﰍ سَنَةِ ١٣٣٣ ﯺﰆ الْمَرَضِ بَـيْنَ النَّوْمِ وَالْيَقَظَةِ ﯺﰍ )وَالشَّمْسُ تَجْر۪ي لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا( هٰذَالْمَعْنٰى، اَىْ ﯺﰍ مُسْتَقَرٍّ لَهَا ِلاِسْتِقْرَارِ مَنْظُومَتِهَا اَىْ جَرْيَانُهَا بِاِذْنِ اللّٰهِ لِتَوَلُّدِ جَاذِبَتِهَا النَّظَّامَةِ لِلْمَنْظُومَةِ الشَّمْسِيَّةِ. وَلَوْ سَكَنَتْ وَسَكَتَتْ لَتَنَاثَرَتْ ﱳ
Yani, kendi mustakarrında mihveri üzerinde Allah'ın emriyle cereyanı, manzumesini tanzim eden cazibesinin tevlidi içindir. Eğer şems silkinmese meyveleri düşecek. Silkinse yemişleri olan seyyaratın istikrarları temin edilir.