ahir… وَبِاْلاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ [1] ilâahir… âyetleri beyanında yine Kur'ân'dan istifaza ettiğim aynı fehmimi Arabî olarak yazmıştım.
Şu kelime-i şehâdetteki cevher-i iman bir nurdur. Allah (c.c.) istediğinin kalbine atar. Kayyumu hidayet-i İlâhiyedir. Burhan ise bir mücahiddir, düşmanını tard eder, süpürgecidir evhamdan tehzib eder.
Peşinen derim; Türkçe güzel ifade edemiyorum. Mânâyı düşündükçe lâfzı düşünemiyorum. Kári'den ricam odur ki, lafzın perişaniyetini görüp mânâya karşı ihtiramsızlık, lâkaytlık göstermesin.
وَمِنْ اللهِ التَّوْفِيقُ * [2]
ba