BİR NUR TALEBESİNİN ÜSTAD HAZRETLERİNİN DÂR-I BEKÂYA İRTİHALLERİNDEN EVVELRİSALE-İ NUR VE ÜSTAD HAKKINDAKİBİR TAKRİZİDİR.
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ * وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ * [1]
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَۤائِمًا * [2]
Çok şefkatli, pek kerîm, hayatımdan çok aziz Üstadım Efendim Hazretleri!
Mübtedi ve pek acemî bir çocuğun, üstadından aldığı dersi tekrarı misillû, cehl-i mürekkeb içerisinde pûyan olan şu âciz talebenize Risale-i Nur'un feyz-i nâmütenahîsinden süzülen iksir-i hayât, ruh ve kalbimi, akıl ve idrak ve şuurumu, hissiyât-ı sefihenin istilâsından vikaye ederek, en mübarek bir mürşid-i âzam gibi himmet-i nâmütenahîsiyle, en mühim bir kuvve-i dâfia olarak, vücud mülkünden nefs-i emmâre ve hevâ şerlerini def ve tardederek, aşılmaz ve yıkılmaz bir sedd-i Kur'ânî ve bir sedd-i imanı te'sis ediyor.
Risale-i Nur, nebâtatın hatta cemâdatın dahi lisân-ı hâlleriyle olan tesbihatını, kâinatın medâr-ı mefhareti olan lisân-ı Âdemle beyan ederek Hâlık-ı Kâinata takdim etmesinden Risale-i Nur bütün mahlukât ve bütün zîruh ile de yakînen alâkadar ve münâsebettardır.