Hem hiçbir münasebeti olmadığı halde, bir adam Risale-i Nur'un ikinci bir ismi olan "Risaletü'n-Nur" tâbirinden, "Kur'ân'ın nurundan bir risalettir, bir ilhamdır" demiş. İddianamede başka yerin verdikleri yanlış mânâ ile, güya "Risale-i Nur bir resuldür" diye benim için bir sebeb-i ittiham tutulmuş.
Hem müdafaatımda yirmi yerde kat'î bir surette hüccetlerle ispat etmişiz ki, bütün dünyaya karşı da olsa din ve Kur'ân ve Risale-i Nur'u âlet edemeyiz ve edilmez ve biz onların bir hakikatini dünya saltanatına değiştirmeyiz ve bilfiil öyleyiz. Bu dâvânın emareleri yirmi senede binlerdir. Madem böyledir; ben ve biz bütün kuvvetimizle deriz: حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ [1]
Said Nursî
ba