بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ * [1]
İstanbul ulemasının en büyüğü ve en müdakkiki ve çok zaman müftiü'l-enam olan eski fetvâ emini, meşhur Ali Rıza Efendi, Birinci Şuadaki, İşârât-ı Kur'âniyeyi ve Âyetü'l-Kübrâ gibi risaleleri gördükten sonra, Risale-i Nur'un mühim bir talebesi olan Hafız Emin'e demiş ki:
"Bediüzzaman, şu zamanda, din-i İslâma en büyük bir hizmet eylediğini ve eserlerinin tam doğru olduğunu ve böyle bir zamanda, mahrumiyet içinde, tam bir feragat-ı nefs ettiğini, ve onun Risale-i Nur'u, müceddid-i din olduğunu kat'iyyen tasdik ederim. Cenâb-ı Hak, onu muvaffak eylesin, âmin" demiş. Hem bazıların sakal bırakmamaklığına itirazları münasebetiyle, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin pederleri olan Sultanü'l-Ulema'nın bir kıssasıyla onu müdafaa edip:
"Bediüzzaman'ın elbette bir içtihadı vardır. İtiraz edenler haksızdır" demiş. Ve Hoca Mustafa'ya (merhum) emretmiş, söylediğimi yaz: "Bediüzzaman'a kemal-i hürmetle selâm ederim. Telifatınızın ikmaline hırz-ı can ile dua etmekteyim. Bazı ulemâüssû'un tenkidine uğradığına müteessir olma. Zira 'Yemişli ağaç taşlanır' kaziyesi meşhurdur. Mücahedatınıza devam buyurun. Cenâb-ı Hak ve Feyyâz-ı Mutlak âcilen murad ve matlubunuza muvaffaku'n-bilhayr eylesin, âmin. Bâki Hakkın birliğine emanet olunuz."
Eski Fetva Emini
Ali Rıza
İşte böyle müdakkik ve ilim ve şeriat ve Kur'ân cihetinde bu zamanda söz sahibi en büyük âlim böyle hükmetmiş.
ba