uyandırıcı bir tesir husule getirmiştir. Ve bu suretle de, dinsizliğin o muvakkat şâşaalı saltanatı devrinde—çok kimselerin ümitsizliğe ve atalete düşürüldüğü o karanlık günlerde—kalblere inşirah ve sürur vermiş ve iman hizmeti için faaliyet aşkını yerleştirmiştir. Ve böylece mü'minleri yeisten kurtarıp, İslâmiyetin, Risale-i Nur'la istikbaldeki parlak zaferlerine işaretler edip müjdeler vermiştir.
Evet, o nûranî Lâhika mektupları ki, ruhları, kalbleri, cezb ve fetheden, akılları teshir eden hakikatlerle doludur. Bu Lâhika mektuplarından bazıları ileride yeri geldikçe derc edilecektir. Hazret-i Üstadın Kastamonu'daki hayatına dair malûmatı, Kastamonu'dan yazdığı mektupları bir kısmından bazı parçalar almakla ve oradaki halis ve sadık Nur talebelerinin mektuplarından birkaç mektubunu bu tarihçeye idhal etmek suretiyle takdim ediyoruz. Aşağıda yazılan mektuplar, beş yüz sahifeden ziyade olan Kastamonu Lâhikası'ndan, Üstadın, Kastamonu'dan Isparta'daki talebelerine gönderdiği mektuplarından beş-on mektuptur. Bu mektuplarda Hazret-i Üstad, talebelerine, el yazısıyla risaleleri yazmalarının, neşretmelerinin ehemmiyetini, Risale-i Nur talebelerinin şimdilik cüz'î gibi görünen hizmetlerinin, hakikatte, kâinatta en muazzam mesele olduğunu ve birgün bu memlekette Risale-i Nur'un nuruyla geniş çapta fütuhat olacağını müjdelemekte, Risale-i Nur'un dairesinin ve neşriyatının temellerini, esaslarını vaz' ve tahkim etmektedir.
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ * [1]
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Risale-i Nur'un hizmetindeki ekser şakirtleri, birer nevi keramet ve ikram-ı İlâhî hissettikleri gibi; bu âciz kardeşiniz, çok muhtaç olduğu için çok nevilerini ve çeşitlerini hissediyor. Ve bu sıralarda, bu havalideki şakirdler, yeminle itiraf ediyorlar ki: "Biz Nur'un hizmetinde çalıştıkça, hem maîşetçe, hem istirahat-ı kalbce bir genişlik, bir ferah, zâhir bir surette hissediyoruz." Ben kendimce o kadar hissediyorum ki, nefis ve şeytanım, o bedahete karşı hayret ederek sustular.
Said Nursî
ba