"Şüphesiz Allah'a tâbi olan topluluk gerçek galiplerin tâ kendisidir." Mâide sûresi, 5:56.
Çünkü hadiste vardır ki,
لَاتَزَالُ طَاِئفَةٌ مِنْ أُمَّتِى ظَاهِرينَ عَلَى الْحَقِّ إِﱫﲄ قِيَامِ السَّاعَةِ Bu hadîs diğer hadîsi takyid ediyor.
(Mânâsı: "Ümmetimden bir taife kıyamet gününe kadar galibâne hak üzerine olacaktır." Bu hadis-i şerif, hadîs kaynaklarında bu lâfızlarla rivayet edildiği gibi, aynı mânâyı ifade eden farklı lâfızlarla da rivayet edilmiştir. Buharî, İ'tisam: 10; Müslim, İman: 247, İmâre: 170, 173, 174; Ebu Davud, Fiten: 1; Tirmizî, Fiten: 27, 51; İbni Mâce, Mukaddime: 1, Fiten: 9; Müsned, 5:34, 269, 278, 279; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:449-450, 550.)
Yedi sene evvel yazılan bu işâret-i gaybiye aynen vukua geldi. Herkes gördü. Evet bu geçen zelzele, kıyametin zelzele-i kübrasından haber verir gibi sarstı, fakat akılları başlarına gelmedi.