İşte hocamızın bu macera-yı hayatiyesi gösteriyor ki, Hazret-i Şeyhin müteveccih olduğu ve ehemmiyetle bahsettiği ve istikbalde gelecek müridi bu olmak için kuvvetli bir ihtimaldir. Hazret-i Şeyhin vefatından sonra hayatta oldukları gibi tasarrufu ehl-i velâyetçe kabul edilen üç evliya-yı azimenin en âzamı o Hazret-i Gavs-ı Geylânî'dir. Ve demiş:
اَفَلَتْ شُمُوسُ اْلاَوَّلِينَ وَشَمْسُنَا * اَبَدًا عَلٰى فَلَكِ الْعُلٰى لاَتَغْرُبُ * [1]
fıkrasıyla ba'delmemat dua ve himmetiyle müridlerinin arkasında ve önünde bulunmasıyla, böyle harika keramet-i acibe ile meşhur bir zât, elbette böyle bir zamanda kıymettar bir hizmet-i Kur'âniye bir müridinin vasıtasıyla olacağını onun görmesi ve göstermesi şe'nindendir. Şeyhin bahsettiği ehemmiyetli müridi ve talebesi ve himayegerdesi olan şahıs, binden sonra, on dördüncü asırda geleceğine bir imadır.
Süleyman, Sabri, Zekâi, Âsım, Re'fet, Ali, Ahmed,
Hüsrev, Mustafa Efendi, Rüştü, Lütfü, Şamlı Tevfik,
Ahmed Galib, Zühtü, Bekir Bey, Lütfi, Mustafa,
Mustafa, Mesud, Mustafa Çavuş, Hafız Ahmed,
Hacı Hafız, Mehmed Efendi, Ali Rıza
(Rahmetullâhi aleyhim ecmaîn)
ba