Mükerreren yırtıldı, Purutluğa tâ geldi, Purutlukta görmedi ona salâh verecek.
Perde yine yırtıldı, mutlak dalâle düştü. Bir kısmı lâkin bazı yakınlaştı tevhide; onda felâh görecek.
Hazırlanır şimdidenHaşiye yırtılmaya başlıyor. Sönmezse safvet bulup İslâma mal olacak.
Bu bir sırr-ı azîmdir. Ona remz ve işaret: Fahr-i Rusul demiştir, "İsâ, şer'im ile amel edip ümmetimden olacak."[1]
• • •
Tebeî nazar, muhali mümkün görür
Meşhurdur ki, îdin hilâline bakardı cemaat-i kesire. Kimse birşey görmedi.
Zevâlî bir ihtiyar yemin etti ki, "Gördüm." Halbuki gördüğü, kirpiğinin takavvüs etmiş beyaz bir kılı idi.
O kıl oldu onun hilâli. O mukavves kıl nerede? Hilâl olmuş kamer nerede? Ger anladın şu remzi,
Zerrattaki harekât, kirpik-i aklın olmuş, birer kıl-ı zulmettar, kör etmiş maddî gözü.
Teşkil-i cümle envâ fâilini göremez, düşer başına dalâl.
O hareket nerede, Nazzâm-ı kevn nerede? Onu ona vehmetmek muhal ender muhal!
Kur'ân âyine ister, vekil istemez
Ümmetteki cumhuru, hem avâmın umumu, burhandan ziyade mehazdaki kudsiyet şevk-i itaat verir, sevk eder imtisale.