Meleklerde Mirac, insanlarda şakk-ı kamer gibidir
Bir mirac-ı kerametle melekler, gördüler elhak ki müsellem bir nübüvvette muazzam bir velâyet var.
O parlak zât, burâka binmiş de berk olmuş, kamervâri serâser âlem-i nuru da görmüştür.
Şu şehadet âleminde münteşir insanlara hissî büyük bir mu'cize nasıl ki وَانْشَقَّ الْقَمَرُ [1] dir.[2]
Bu Miracdır âlem-i ervahtaki sakinlere en büyük bir mu'cize ki سُبْحَانَ الَّذِۤى اَسْرٰى [3] dır.
• • •
Kelime-i şehadetin burhanı içindedir
Kelime-i şehadet: Vardır iki kelâmı. Birbirine şahittir, hem delil ve burhandır.
Birincisi, sânîye bir burhan-ı lümmîdir. İkincisi, evvele bir burhan-ı innîdir.
Hayat bir çeşit tecellî-i vahdettir
Hayat bir nur-u vahdettir; şu kesrette eder tevhid tecellî. Evet, bir cilve-i vahdet eder kesretleri tevhid ve yektâ.
Hayat birşeyi herşeye eder mâlik. Hayatsız şey, ona nisbet ademdir cümle eşya.