Yirmi Yedinci Sözün Zeyli
Sahâbeler hakkındadır
Mevlânâ Câmî'nin dediği gibi derim:
يَا رَسُولَ ا للهَ چِه بَاشَدْ چُونْ سَگِ اَصْحَابِ كَهْف
دَاخِلِ جَنّتْ شَوَمْ دَرْ زُمْرَۂِ اَصْحَابِ تُو؟
اُو رَوَدْ دَرْجَنَّتْ مَنْ دَرْ جَهَنَّمَ كَىْ رَوَاسْت
اُو سَگِ اَصْحَابِ كَهْف مَنْ سَگِ اَصْحاَبْ تُو؟ [1]
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ [2]* وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِه ِ * [3]
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ وَالَّذِينَ مَعَهُۤ اَشِدَّۤاءُ عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَۤاءُ بَيْنَهُمْ * [4]
ilâ âhir-i âye.
Sual ediyorsunuz: Bazı rivâyetlerde vardır ki, "Bid'aların revacı hengâmında ehl-i iman ve takvâdan bir kısım suleha, Sahâbe derecesinde veya daha ziyade efdal olabilir" diye rivâyetler vardır. Bu rivâyetler sahih midir? Sahih ise hakikatleri nedir?
Elcevap: Enbiyadan sonra nev-i beşerin en efdali Sahâbe olduğu,[5] Ehl-i Sünnet ve Cemaatin icmâı bir hüccet-i kàtıadır ki, o rivâyetlerin sahih kısmı fazilet-i cüz'iye