anlaşılmasında ve tesiratında ve Risale-i Nur'un mahiyetinin derkine bir perde olabilir. Bunun için, bazı lûgatların mânâlarını söyleyerek aynen okumak daha müessir ve daha efdaldir.
İstanbul Üniversitesindeki kardeşlerimiz de böyle okuyorlar. Biz de hulâsaten deriz ki: Risale-i Nur, gayet fasîh ve vecîzdir. Sözün kıymeti, îcazındadır, kısalığındadır. Bir mesele-i imâniye ve Kur'âniye, umuma ders verilirken, mücmel olarak tedrisinde, daha fazla istifaza ve istifade vardır.
Ey Üstadımız Efendimiz,
Umum kadirşinas insanlar Risale-i Nur'u ve sizi ebediyen tebcil ve tekrim edeceklerdir. Tahkikî imân dersleriyle imânımızı kurtaran cihanbahâ ve cihandeğer bir kıymette olan Risale-i Nur'u, bütün ruhu canımızla, bütün mevcudiyetimizle seviyor ve tekrim ediyoruz. Bu aşk ve bu muhabbet, bu tâzim ve bu hürmet, nesilden nesile, asırdan asıra, devirden devire intikal edecektir.
Evet, Risale-i Nur'daki hakaik-i Kur'âniye öyle bir kuvvettir ki, bu kudret karşısında, küfr-ü mutlakın ve dinsizliğin temelleri târümâr olacak, inhidam çukurlarına yuvarlanarak geberecektir. Bâki kalanlar, imân ve Kur'ân nuruyla felâh ve necat bulacaklardır.
Evet, dağları, taşları, pamuk gibi dağıtacak, demir ve granitleri yağ gibi eritecek derecede olan bu kuvvet-i Kur'âniye dünyayı Nur ve saadete gark edecek. Bu Nur-u Kur'ân, imânların kurtuluşunda, dünyaya hâkim ve hükümran olacaktır.
وَاٰخِرُ دَعْوٰيهُمْ اَنِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ * [1]
ba